Datça: İdealin Ötesinde Bir Tatil
Akdeniz ve Ege Denizi’ni buluştuğu bir noktada bulunan Datça’yı kelimelerle ifade etmek hiç de kolay değil. Hani bilindik klişe bir tabir vardır “anlatılmaz yaşanır” diye, işte Datça bu tabire en çok yakışan ilçelerimizden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin iki turistik denizini birleştiren Datça, masmavi ve pırıl pırıl 52 irili ufaklı koya sahip. Adeta akvaryum niteliğindeki bu eşsiz koylar, tertemiz plajları ile Datça’yı Türkiye’de deniz tatili yapılabilecek en özel yerlerden biri kılıyor. İlçede ayrıca tam 7 adet mavi bayraklı plaj bulunuyor.
Oldukça uzun bir yaz tatili dönemine sahip Datça’da kış mevsimleri de ılık geçiyor. Yılda yaklaşık 300 güneşli gün gören Datça’daki ılıman iklim, datça otelleri ve ilçenin kış tatilleri için de uygun olmasını sağlıyor. Yazları kuzeyden esen serin yaz meltemleri ise yoğun sıcakların etkisini azaltarak bölgenin en sıcak yaz günlerinde bile bunaltıcı bir havaya sahip olmasının önüne geçiyor.
Bölgede bulunan Eski Datça hotelleri genellikle Datça’nın görülmesi gereken yerlerine yakın olması nedeniyle hem yerli hem de yabancı turistler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Kendine özgü taş işçiliğiyle adeta bir sanat ürününü andıran en fazla iki katlı Eski Datça evleri, Eski Datça otelleri ve begonvil çiçekleriyle süslenmiş dar sokaklar, destinasyon olarak Eski Datça’yı tercih eden turistlere masalsı bir tatil imkanı sunuyor. Şehir hayatından uzaklaşmak ve tatilinize unutulmaz anlar katmak istiyorsanız tatil lokasyonu olarak Eski Datça’yı mutlaka değerlendirmelisiniz. Eski Datça’nın kendine has dokusunun muhteşem bir yansıması olan taş bina mimarisi ve bahçesindeki yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarıyla Zeyt Inn Hotel sizlere unutamayacağınız bir tatil yaşatacaktır. Aynı zamanda Zeyt Inn Hotel Datça’nın antik yerleşim bölgesi olan Knidos başta olmak üzere, ilçenin görülmesi gereken hem doğal hem de mimari güzelliklerine ve eşsiz koylarına yakınlığıyla konuklara idealin ötesinde bir tatil vadediyor.
