Eski Datça, doğal çevrenin en iyi korunduğu tatil merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu bölgede yer alan ören yeri Knidos antik kenti de, Datça ile uyumlu olarak çevresi bozulmamış bir doğa ile çevrili halde bulunuyor. Ege Denizi ile Akdeniz’i ayıran Datça yarımadası, tarih boyunca önemini korumuş ve pek çok tarihi şahsiyete ev sahipliği yapmış. Matematikçi Eudoksos, dünya harikası İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostrates ve kralların hekimliğini yapmış Ktesias gibi tarihi figürlerin yaşadığı Knidos, Datça otelleri konuklarının tatillerinde görülmesi gereken en önemli destinasyonlar arasında yer alıyor.
Datça yarımadasının bitki zenginliği antik çağlardan beri biliniyor. Knidos antik kentinin zamanında bir tıp merkezi olması ve çevre bölgelerden hastaların tedavi için bu kente gelmesi Eski Datça’nın bitki zenginliğinin bir sonucu. Datça’nın kendine has ılıman iklim özellikleri de işte bu flora zenginliğinden kaynaklanıyor. Türkiye’nin en çok rüzgâr alan lokasyonlarından biri olan Datça rüzgar sörfü yapmak ve öğrenmek için mükemmel bir destinasyon.
Datça Türkiye’nin kitesurfing merkezlerinden biridir ve Datça hotelleri rüzgâr sörfüne uygun koylara yakınlıklarıyla her yıl hem yerli hem de yabancı yüzlerce turist tarafından tercih ediliyor. Rüzgâr sörfünün dışında rüzgar türbünleri ile de bu bölgeye has rüzgardan enerji üretmek amacıyla yararlanılıyor. Datça otelleri yakınlarında bulunan rüzgar türbünleri de gerçekten görmeye değer destinasyonlardan.
Zeytin Datça’nın sembol ürünlerinden biri olarak ilçede büyük öneme sahip. Datça’da antik çağlardan beri zeytin yetiştirildiği biliniyor. Zeyt Inn otel bahçesinde bulunan yüzlerce yıllık zeytin ağaçları, bölgenin tarihi ve zeytinin önemine atıfta bulunuyor. Zeyt Inn otel konuklara kadim zeytin ağaçları ve zengin bir yöresel tarihin eşliğinde eşsiz bir tatil sunuyor.